Kuran-ı kerim’de Allah’ın zatı, çeşitli sıfatlarla nitelendirilmiştir. Bunlardan Allah’ın ne olmadığını bildiren, ilahlık makamına yakışmayan, eksiklik ve acziyet ifade eden olumsuz manaları ondan uzaklaştıran sıfatlara selbi (tenzihi) sıfatlar diye isimlendirilmiştir. Allah’ın ne olduğunu anlatan manalara ise subuti (zati) sıfatlar adı verilmiş, kâinatın yaratılışı ve idare edilişiyle ilgili nitelikler ise fiili sıfatlar diye isimlendirilmiştir.
SELBİ (TENZİHİ) SIFATLAR
Bu sıfatlar Allah’ın şanına yakışmayan, acziyet ve eksiklik ifade eden sıfatladır ve sayılamayacak kadar çok olmakla beraber İslam âlimleri öğrenimde kolaylık olması maksadı ile bir sıralama yapmışlardır.
- Vücud= Allah’ın var olması yokluğunun düşünülememesidir. Bu sıfat sadece ona özgü olup diğer varlıkların vücudundan tamamen farklıdır.
- Kıdem = Allah’ın varlığının başlangıcının olmamasıdır. Allah bir zamanlar yokken sonradan yaratılan bir varlık değildir.
- Allah’ın varlığının sonu olmamasıdır. O, fani ve ölümlü değildir.
- Kıyam binefsihi= Allah’ın kendisiyle kaim olması ve bu hususta başkasına ihtiyaç duymamasıdır. Yüce Allah kendi kendisinin varlık sebebidir.
- Vahdaniyet = Allah tek ve bir olan; eşi, benzeri ve ortağı olmayandır
- Muhalefetun li’l-havadis= Allah’ın sonradan olan yaratılmışlara benzememesidir.
2) Sübuti sıfatlar
- Hayat = Allah’ın canlı ve diri olmasıdır. Canlılarda hayat vasfının devam etmesi için çeşitli fiziki ve biyolojik şartlara bağlı olsa da Allah’ın varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı yoktur.
- İlim = Allah’ın bilme sıfatıdır. O, gizli-açık, yakın-uzak, küçük-büyük her şeyden sonsuz ilmi sayesinde haberdardır.
- Semi’= Yüce Allah’ın her şeyi işitmesidir. Allah, hiçbir vasıta ve şarta bağlı olmaksızın ve hiçbir engele takılmaksızın her şeyi işitir.
- Basir= Allah’ın hiçbir şarta bağlı olmaksızın her şeyi görmesidir.
- Kudret= Allah’ın gücünün her şeye yetmesidir.
- İrade= Allah’ın dilemesi ve istemesidir. İrade sıfatı ilahi fiillerin her hangi bir baskı ve zorlama olmaksızın onun arzu ve isteğine göre meydana gelmesidir.
- Kelam = Allah’ın konuşma sıfatıdır. Kuran-ı kerim bu sıfatı bir tecellisidir. Allah’ın konuşması insanların konuşması gibi düşünülemez.
3) Fiili sıfatlar
İlahi sıfatlar içinde Allah-kâinat-insan ilişkisini ifade eder. Bu sıfatlar daha çok ‘’yapmak, yaratmak ve oluşturmak’’ anlamına gelen tekvin kavramı ile ifade edilir. Maturudi âlimler tekvin sıfatını sübuti sıfatlara dâhil ederken Eş’ariler onu ayrı bir sıfat olarak görmemişlerdir. Onlara göre fiili sıfatlar doğrudan sıfat olmayıp ilim, kudret ve irade sıfatının birer fonksiyonudur diye yorumlamışlardır.
Sıfatlar konusunda âlimler arasında bazı ihtilaflar yaşanmıştır. Bunlardan biri , sübuti sıfatların sınıflandırılması konusunda gündeme gelmiştir. Maturudiler kudret sıfatından ayrı bir yaratma sıfatının varlığını savunurken Eş’ariler ilim, irade ve kudret sıfatını yaratma için yeterli görmüştür.
Âlimler arasında sıfatlar konusunda yaşanan en ciddi tartışmalardan biri de kelam sıfatı üzerine olmuştur. Mu’tezile mezhebi, Allah’ın kelam sıfatının yaratılmış olduğunu iddia ederken Ehl-i Sünnet kelamcıları bunun aksini söylemiştir.
Diğer bir tartışma konusu da naslarda geçen ve zahiri anlamları Allah’a nispet edilmesi mümkün olmayan el, yüz, göz, ayak gibi kavramlardır. İslam âlimleri bu kavramları İslamiyet’in tenzih inancına göre yorumlamıştır.