Diş dolgusu, kaplama ve protez gusle engel olur mu?
Hanefi Mezhebi’ne göre ağız, vücudun dış kısmından sayılır. Bunun için farz olan gusül esnasında ağza su verip içini iyice ıslatmak gerekmektedir.
Ancak çürüyen dişe dolgu, kaplama veya protez yapıldığı zaman altta kalan kısma su temas etmemektedir. Fakat bu durum bir zaruret olduğundan dişe sonradan ilave edilen parça dişin kendisinden kabul edilmektedir.
Şöyle ki diş çürüyünce ve içi oyulunca ya çekilip protez yapılmakta veya oyuk kısım dolgu yapılmaktadır. Protez esnasında yandaki dişler inceltilerek üzerine kaplama geçirilmektedir. Bu tedaviye sağlıkla ilgili bir zorunluluktan dolayı başvurulmaktadır. Bundan dolayı da gusle engel olmamaktadır. İmam-ı Muhammed’in fetvası da bu şekildedir.
Bu meseleye Bediüzzaman da şöyle bir açıklık getirmektedir:
“(Kaplamanın altının) gusülde yıkanmaması, guslü iptal etmez. Çünkü üstündeki kaplama yıkanıyor, onun yerine geçiyor. Evet, cerihaların (yaraların) üstündeki sargıların zarar için kaldırılmadığından ceriha yerine yıkanması, şer’an o yaranın gasli (yıkanması) yerine geçtiği gibi, böyle ihtiyaca binaen sabit kaplamanın yıkanması dahi dişin yıkanması yerine geçer, guslü iptal etmez. Ve’l-ilmü indallah. Madem ihtiyaca binaen bu ruhsat oluyor. Elbette yalnız süs için, ihtiyaçsız dişleri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifade edemez. Çünkü hatta zaruret derecesine geldikten sonra böyle umûmü’l-belvâda eğer bilerek su-i ihtiyariyle olsa o zaruret ibahaye (mubah olmasına) sebebiyet vermez. Eğer bilmeyerek olmuş ise zaruret için elbette cevaz var.”127
Ancak çıkarılıp takılabilecek diş ve protezlerin gusül sırasında ağzı yıkarken çıkarılması gerekir.
Bu mesele sadece Hanefi Mezhebi’nde mevcuttur. Diğer mezheplere, mesela Şafiî Mezhebi’ne göre gusülde ağzın içinin yıkanması farz olmayıp sünnettir. Bu mezhebe göre, dişin gerek dolgu, gerekse kaplama ve protez yapılması hiçbir şekilde gusle engel olmaz.