‘’Forex caiz midir?’’ sorusuna cevap bulmak için öncelikle forex nedir onu anlamaya çalışalım. Forex bir ülkenin para birimi ile başka bir ülkenin para birimi arasındaki değişimin oranından faydalanılarak, döviz ticaretinin yapıldığı uluslar arası piyasanın adıdır. Forex piyasasında katılımcılar, internet ağı ile piyasaya bağlanarak hafta içi günlerde 24 saat boyunca döviz ve emtia işlemlerini gerçekleştirebilirler. İşlemlerin yapıldığı belli bir merkez yoktur.
Forex günümüzde çok rağbet gören bir yatırım aracıdır. Bunun en büyük sebebi ise finansta ‘’kaldıraç’’ olarak tabir edilen, elinizdeki paradan daha fazla yatırım yapabilme ve risk alabilme olanağı sağlamasıdır. Elinizdeki 1000 dolarla 400.000 katına kadar işlem yapabiliyorsunuz. Bu da forexin kulağa hoş gelen bir tarafı olmakla beraber İslam âlimleri birçok sebepten dolayı forexin caiz olmadığı hükmünü çıkarmıştır.
Normal şartlarda yatırımcılar ellerinde olmayan malı alıp satamazken forexde bu mümkündür. Bu sistemi döviz alınıp satılan bir sistem olarak tanımlamak pek doğru olmaz. Çünkü alım satım işleminde kar ve zarar etme oranınız eşit olduğundan bu durum helal sayılır. Fakat bu piyasada kar etme imkânınız yatırdığınız paranın yüzlerce katı olabiliyorken zararınız sadece teminat olarak yatırdığınız para miktarınca oluyor. Aslında yatırdığınız para işlem yapmanız için yeterli olmamakla beraber forex firmasının kendi teminatı diye yorumlanabilir. Bu piyasada herkes kar ve zarar edebilirken tek zarar etmeyen taraf forex sistemidir. İşte bu ve buna benzer sebeplerden dolayı İslam âlimleri ‘’forex caiz değildir’’ fetvasında karar birliğine varmışlardır. Bu sebeplerden birkaçını sıralayacak olursak:
- Görünürde olamayan, satış işlemi gerçekleşmemiş paranın satılması fiilen teslim şartı olmadığı için caiz değildir.
- Forex şirketleri, vekil adına yapılan işlem zarar ettiğinde yatırımcının, bütün zararı değil de sadece yatırdığı teminatı üstlenmesine sebep oldukları için caiz sayılmamaktadır.
- Bu piyasa tamamen internet üzerinden işlem gören hayali bir piyasa olup özellikle ülkemizde yeterli denetimlerden geçmediği için haksız kazançlara vesile olmaktadır. İslam dini hiçbir şekilde haksız kazancı helal saymaz.
- Forex de işlemler tamamen hayali olup, aslında var olmayan paranın karını elde edip zararı konusunda sadece yatırdığınız teminat ölçüsünde zarar görülmesinin yanı sıra alın teriyle elde edilen bir kazançtan söz edilemez. Aksine, tamamen ortada olmayan bir parayla işlem görüldüğü, spekülasyon, kapalılık ve aldatmacaya açık olduğu için caiz görülmemiştir.
Bu konu ile ilgili Diyanet İşlerinin verdiği fetvaya bakacak olursak:
‘’ Kuşkusuz, para cinsinden olan şeylerin birbiriyle değiştirilmesinde (sarf akdinde, alınıp satılmasında) bedellerin peşin olması gerekmektedir. Bedellerin birinin veresiye olması, yapılan işlemi faize dönüştürür. Buna göre dolar ve Euro gibi yabancı paraların vade farkı uygulanmasa bile veresiye alarak satılması caiz değildir. Paranın ödünç alınıp verilmesinde ise faiz cereyan etmez.
Hz. Peygamber ,’’ veresiye ile veresiyenin mübadelesi yasaklanmıştır’’ diye buyurmuştur. Suyuti,El Camiu’s-Sağir,6/330. Hadis no:9470.
Bu itibarla, mali mübadelelerde bedellerden ez az birinin peşin olması, diğer bedelin de ödeme gününün tespit edilmesi gerekir. Bedellerden her ikisinin de veresiye olması caiz olmaz. Bu hususta ulema icma etmiştir.’’ Diye fetva vermiştir.