İbahiyye: Dinin emirleri ile ahlaki ve kanuni düzenlemelerini benimsemeyen kimseler. Bunlar mülkiyet hakkını ve mahremiyeti kabul etmezler. Serveti ve kadınlar ortak olarak kabul eden sapık bir gruptur.
İbda: Yaratma, yoktan var etme
İhdas: Bir nesneyi yokken sonradan yaratmak anlamına gelen ve kainatın yaradılışını ifade eden Kelam ilmidir.
İhtira: Örneği ve benzeri olmaksızın yaratma
İkab: İlahi emirlere uymayanlara dünyada, ahrette veya her iki yerde verilen ceza.
İkrar: Kalpteki imanın dil ile ifadeedilmesi
İlahiyyat: Allahın zatı ve sıfatları ve bazen kader konusunu da içeren bölüm.
İlhad: Dini literatürde Allah’ın varlığını ve birliğini inkar etmek, hakikatten sapmak, inançsızlık ve dinsizlik gibi anlamlara gelmektedir.
İrade-i Külliye: Allah’a ait olan ve kapsayıcı iradeye denir.
İrade-i Cüz’iye: Kula ait olan sınırlı irade.
İrca: Tehir etme, erteleme, sonraya bırakma. Büyük günah işleyenlerin durumunun ya da hükmünün ahrette görülmek üzere Allah’a bırakılması
İrtidat: Müslüman olan birisinin İslam’dan çıkması. BU kişiye mürted denir.
İsmet: Masumluk, günah işlemekten uzak oluş. Peygamber sıfatıdır.
İsm-i Azam: Allah’ın en güzel isimlerinden bir kısmını kapsayan ve en büyük isim anlamına gelen kavram
İsrailiyyat: Yahudilikten, Hıristiyanlıktan ya da diğer kültürlerden İslamiyet’e giren rivayetlere denir.
İşrakiyyun: Kurucusu Şehabeddin Sühreverdi. Bu görüşe göre hakikate ancak kalp ve İşrak ile ulaşılır. Sezgi hakimdir.
İstiane: Sıkıntılardan kurtulmak için peygamberlerin veya velilerin ruhaniyetinden yardım talep etme.
İtaat: Meşru emir ve taleplere uyma
İtab: Bazı davranışlarından dolayı Peygamberlerin ilahi uyarıya muhatap olmaları
İtikad: Düğüm atmışçasına bağlamak. Tasdik ve kabul etmek. Gönülden inanmak. Terim olarak İslam dininin temel kaideleri ve inanılması gerekli hükümleri kastedilir.
İ’tizal: Ayrılmak, vazgeçmek, mu’tezili fikirleri benimsemek.