Nakur: Kıyametin kopması veya haşrin başlaması için görevli melek tarafından üflenecek boru
Nezir: Uyarıcı
Nusayrilik: Hz. Ali’nin ilahlaştırılması fikrini benimseyen Şia’ya mensup olduğunu iddia eden bir mezheptir. Nursayrilik Suriye’de yaygındır.
Nübüvvet: Kelam ilminde peygamber ve peygamberlikle ilgili konuları kapsayan bilgi alanı.
Nüfat: Tabiatın Allah’tan bağımsız olarak varlık kazanıp devam ettiğini ileri sürüp Allahı inkar edenler.
Öğreti: Belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olan ilke veya ilkeler dizisi.
Rafiziler: Şianın kollarından İmam-ı Zeynelabidin’in vefatından sonra oğlu Zeyd’den ayrılarak Eshab-ı Kiram düşmanlığında taşkınlık gösteren Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in halifeliklerini kabul etmeyen kimselerin mensub olduğu bozuk fıkra. Terk edenler, ayrılanlar manasıyla rafızi denilmiştir.
Rü’yatullah: Müminlerin Allah’ı ahrette görmelerine denir.
Sâbikun-ı Evvelun: Dinlerini muhafaza için yurtlarından ayrılan, Resulullah sallallahü aleyhi ve selleme son derece bağlılık gösteren muhacirlerden iki kıbleye karşı namaz kılmış olanlar veya Bedr gazvesinde bulunanlar veya hicretten evvel müslüman olanlar yahut Resulullah’ı ilk tasdik edenler kastedilmektedir.
Salsalatül Ceres: Çan sesine benzer şekilde vahiyin Peygamberimize gelmesine denir.
Samed: Allahü Tealanın Esma-i Hüsnasından. Hiçbir kimseye hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, bütün mahlukatın kendisine muhtaç olduğu yüce Allah.
Selef-i salih: Dinin emir ve nehiylerine tam olarak uyan önceki kimse veya kimseler. Peygamberimizin ashabı.
Selef: Eski, geçmiş, önceki.
Selefiyye: Selef mezhebinde olan kimseler; Allah’ın isim ve sıfatlarını nasslarda varid olduğu gibi kabul eden ve bunları te’vil cihetine gitmeyen müslümanlar.
Sem’iyyat: Akli delilllerle sabit olmayan, sadece Allah’ın peygamber vasıtasıyla bildirdiği nakli delillerle sabit olan itikadi hükümlere denir.
Sezgi/İlham: İnsanda iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırma ve bilgi elde etme yetisi.
Siyaset-i şer’iyye: Şer’i cezaların tatbikinde şiddetli davranma. Diğer bir tarife göre; cemiyetin salah ve intizamı için şer-i şerifin kabul ve iltizam ettiği bir kısım cezai hükümlerdir. İslam amme hukukunun bir dalı.
Şeairullah: Görülünce, Hazreti Allahü tealayı hatırlatan şeyler. Allahü Teala, Kur’an-ı Keim’de mealan buyurdu ki: Bir kimse, Şeairullahı tazim ederse, bu iş kalblerin takvasındandır. (Hac Suresi 32)
Şer: Yüce Allah’ın hoşnut olmadığı sevmediği, meşru olmayan, yapılması durumunda kişinin ceza ve yergiye müstehak olacağı davranışlara denir.
Şia: Taraftar, yardımcı, fırka, şiiler. Hz. Ali ile Muaviye arasında meydana gelen ihtilafta genellikle Hz. Ali tarafını tutanlar.