Kitaplara iman
Cenab-ı Hak, insanlara kendi içlerinden peygamber gönderdiği gibi bu peygamberlerin bazısına da vahiy yoluyla kitaplar göndermiştir.
Peygamberlerin, kendilerine verilen görevleri tam olarak yerine getirebilmeleri için Allah’tan emir almaları gerekir. İşte bu emirler peygamberlere İlahî kitaplar vasıtasıyla gelmiştir.
Bu kitaplar, Cenab-ı Hakk’m insanlara gönderdiği birer kutsal kanunudur. Yüce Allah, kendi emirlerini, hükümlerini, yasakladığı şeyleri bu kitaplarla bildirmiştir.
Peygamberler birer insandırlar ve belli birer ömürleri vardır. Tebliğ ettikleri bu hükümlerin, vefatlarından sonra da devam etmesi gerekir. Böyle- ce ümmetleri Hak yoldan çıkmadan yürümüş olsunlar. İşte, bu mukaddes davanın devam etmesi bu kitaplar sayesinde mümkün olmuştur. Bu kitaplar olmasaydı, insanlar yaratılış hikmetlerini, dünyadaki görevlerini, ahiret- te kavuşacakları nimetleri bilemeyecek, anlayamayacak; hem dünyalarını hem de ahiretlerini aydınlatacak İlahî emirlerden ve kanunlardan mahrum kalacaklardı.
Kelam sıfatının tecellisi
Başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere semavî kitaplar Cenab-ı Hakk’m Kelam sıfatının tecellisidir ve bu kitaplar Allah’ın kelamıdır.
Kur’an-ı Kerim’in ve diğer semavî kitapların bütün İlahî kelamlar içindeki yüceliğinin ve bütün sözler üstündeki yerinin anlaşılmasını Bediüzza- man şöyle açıklar:
“Bir sultanın iki çeşit konuşması, iki tarzda hitabı vardır: Birisi, sıradan bir insanla basit bir iş için özel bir ihtiyacını özel telefonuyla konuşup halletmesidir. Diğeri de sultan ve halife olması adına milletin idarecisi olarak fermanlarını her tarafa ulaştırmak ve duyurmak niyetiyle bir elçisiyle veya büyük bir memuruyla konuşmaktır ve büyüklüğünü gösteren yüce bir fermanla konuşmasıdır.
İşte, bir sultanın saltanatı namına çıkarttığı fermanı, basit bir adamla küçük bir mesele üzerinde konuşmasından ne kadar yüksek ve yüce ise Kur’an-ı Azimüşşan da o derecede bütün sözlerin ve bütün kitapların üstündedir. Kur’an’d an sonra ikinci derecede Mukaddes Kitapların ve bazı peygamberlere gönderilen suhuflarm, derecelerine göre birer üstünlükleri, o yücelikten birer payları vardır. Eğer bütün insanların ve cinlerin Kur’an’dan sızmayan güzel sözleri toplansa yine Kur’an’ın kudsî mertebesine yetişemez ve ona benzer olamaz.”49