Meleklerin özellikleri nelerdir?
Melekler hep hayır ve iyiliği temsil ederler. Nuranî olduklarından, sayısız aynalarda yansıyabilirler. O aynalar aracılığıyla pek çok yerde bizzat bulunabilirler. Nuranî bir varlığın yansıması o varlığın özelliğine sahiptir. Hatta onun aynısı sayılır. Tıpkı güneşin aynalardaki görüntüsü, güneşin ışık ve ısısını gösterdiği gibi…
Melek ve ruhanî varlıkların misal âleminin ayrı ayrı aynalarında akseden mahiyetleri, onların aynıdır ve özelliklerinin bütününü taşırlar. Ancak akisler aynaların büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre değişir. Nitekim Cebrail Aleyhisselam bir vakit Hz. Dıhye suretinde sahabiler içinde göründüğü anda, binlerce yerde başka surette, hatta Arş-ı Âlânın önünde doğudan batıya kadar uzanan geniş ve muhteşem kanatlarıyla secde etmektedir. Şu halde melekler, her yerde o yerin kabiliyetine göre aksetmektedir. Nuranî ve ruhanî varlıklar olduklarından bir anda binlerce yerde bulunabilirler.
Melekler, Cenab-ı Hakk’m itaatli kullarıdırlar, emrine karşı gelmezler. Ne emretmişse onu yaparlar. Meleklerin maddî cisimleri yoktur, fakat insan gibi akıl ve şuur sahibi varlıklardır. Ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilirler. Yaratıcılarının bütün isimlerinin yansımalarını, memur oldukları varlık cinsinde temsil edip daima hamd edip şükrederler.
Şuur sahibi olan bu varlıkların mahiyetleri ruhanî ve latif olduklarından, maddî cisimler ne kadar katı, sert ve büyük olursa olsunlar, melekler bunlara kolaylıkla nüfuz eder, girer ve çıkarlar. Yani nasıl ki hava insanın yürüyüşüne mâni olmaz, cam ışığın geçmesine engel teşkil etmez ve röntgen ışınları en yoğun cisimlere nüfuz eder, ısı demirin içine kolayca yayılır, elektrik cereyanı iletken maddelere rahatça girebilirse melekler ve ruhanî varlıklar da daha kolay bir şekilde her yere girebilirler. Başka bir ifadeyle balığa göre deniz, kuşa göre hava ne ise meleklere göre katı ve sert maddeler de odur. Hatta yeryüzünün merkezinde bulunan ve derecesi iki yüz bine yükselen ateşte dahi melekler yaşayabilirler. Nurdan yaratıldıkları için ateş onları yakmaz. Çünkü “Nar nuru yakmaz”, bilakis ateş ışığa kuvvet verir.
Meleklerin insan gibi nefis ve şeytanla mücadele ve mücahede edip manen terakki gibi bir durumları yoktur. Her birinin Cenab-ı Hak tarafından tayin ve tespit edilmiş olan sabit birer makamı vardır. Çünkü meleklerin nefisleri olmadığı için nefsanî ve şehevî zevkleri de yoktur. Yani melekler bir şey yiyip içmezler, kızıp öfkelenmezler, evlenmezler, insan gibi üreyip çoğalmazlar. Onların erkeklik ve dişilik gibi cinsiyet farkı bulunmamaktadır. Melekler Allah’ın bir “Ol!” emri ile yaratılıverirler. Bunun için her türlü hata ve günahtan korunmuşlardır. Bu sebepledir ki insanın çok zengin kabiliyetleri sebebiyle Cenab-ı Hakk’ın bütün isimlerini anlayıp zevk etmesi, özellikle rızıktaki zevkler cihetiyle aldığı çok çeşitli zevkleri melekler bilemezler ve tadamazlar. Yalnız onlar Yaratıcılarının nazarı ile emri ile teveccühü ile hesabı ile ihsanı ile ve yakınlığından gelen manevî zevki ve saadeti yeterli görerek halis bir şekilde çalışırlar.