Dini Menkibeler

Sarhoş Adamın Akıbeti

Sarhoş Adamın Akıbeti
Written by admin

Zamanın birinde herkesin birbirini iyi tanıdığı küçük bir kasabada, sarhoş bir adam yaşıyordu. Bu sarhoş adam gecesini gündüzünü meyhanelerde içki içerek geçiriyordu. Öyle ki çocuklarıyla, eşiyle, işiyle ilgilenmeyen adamın ne bir arkadaşı ne de bir dostu vardı. Adamın bu hallerinden hoşlanmayan komşuları onunla ilişkisini kestiği için kimse halini hatırını sormaz, onunla konuşmayı bırak selam bile vermezdi.

Günler böyle geçerken çok içki içtiği bir gecenin sabahında adamın eceli gelir ve Azrail canını alır. Sarhoşun öldüğü kasabalının dilinde dolaştıysa da onu yaşarken sevmeyenler ölüsünün haberi ile de ilgilenmemişti. Bu öyle bir nefretti ki cenaze namazını kılacak kimse olmadığı için ayyaş adamın cenazesi ortada kaldı. Adamın karısı çaresiz kalınca kocasının ölüsünü bir küfeye koyarak sırtına aldı ve cenazeyi gömmesi için oralarda yaşayan iyi kalpli yardım sever biri olan köyün çobanına götürdü. Kadın olup biteni çobana anlatıp cenazeyi gömmesi için ondan yardım istedi. Olanlar karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen çoban bu duruma bir anlam veremese de çaresiz cenazeyi kazdığı çukura gömdü.

Kasabalı sarhoş adamın arkasından şimdi ‘cehennemin dibine gitmiştir’diye söyleniyordu. Bir müddet sonra kasabanın sözü dinlenen ileri gelen zatlarından birisi rüyasında sarhoş adamın cennete gittiğini görür. Önceleri gördüğü bu rüyayı umursama da her gece bu rüyayı görmeye başlayınca dayanamaz ve durumu kasabanın imamına açar. Üst üste gördüğü rüyaların ne anlama geldiğini merak eden adam imamın da uzun zamandır aynı rüyayı gördüğünü öğrenince şaşkınlığı daha da fazla artar. Durumdan iyice şüphelenen adam ve imam olanlara bir açıklık getirmek adına adamı gömen çobanı bulup onu nasıl gömdüğünü ve arkasından nasıl dua ettiğini öğrenmek için beraber çobanın yanına gitmeye karar verdiler. Çobanın yanına varınca vakit kaybetmeden konuya girerek çobana sorularını sormaya başladılar.

  • Geçen gün buraya defnetmen için karısının getirdiği bir cenaze vardı. Bizler onun cenazesini kılmadığımız için karısı çaresiz sana getirmişti. Sen o adamı nasıl gömdün? Gömerken nasıl dua ettin?

Bu sözlere bir anlam veremeyen çoban:

  • Vallahi ağalar bunu neden merak ettiğinizi anlayamıyorum. Siz de biliyorsunuz ki ben cahil biriyim, gariban bir koyun çobanım o adamla ilgili tek yaptığım şey bir çukur kazıp adamı içine gömmekti.

Bunun üzerine kasabanın imamı çobana:

  • Gömerken hiçbir şey demedin mi bir dua bile mi etmedin?

Diye sorunca çoban şu cevabı verdi.

  • Ben dua etmek bilmem ama şunları söyledim:

‘’Rabbim, bugüne kadar sen bana birçok misafir gönderdin. Allah misafiriz diyerek gelen herkesi senin rızana layık olabilmek için ağırlayıp memnun etmeye çalıştım. Şimdi ise kırk yılda bir ben senin huzuruna bir misafir gönderiyorum. Sen onu şanına layık şekilde ağırla!