Dini Konular

Tahrif edilmiş dinler hangileridir?

Tahrif edilmiş dinler hangileridir?
Written by admin

Tahrif edilmiş dinler hangileridir?

Bu dinler esasen semavî olup Allah tarafından gönderilmiş birer hak dindir. Fakat zamanla tarihî seyri içinde asıllarmı koruyamamışlar, içlerine insan eli karışmış, tahrif edilmiş ve bozulmuşlardır.

Yahudilik:

Cenab-ı Hakk’m İsrailoğulları’na gönderdiği dinin adıdır. Bu dinin pey­gamberi Musa Aleyhisselam, kitabı ise Tevrat’tır. Hz. Musa bu hak dini in­sanlara Tevrat’ta bulunan hakikatleri tebliğ ederek anlatmıştır.

Yahudiliğin esas ve hükümleri mukaddes kitap olan Tevrat’ta yer alı­yordu. Fakat Hz. Musa’nın vefatından bir süre sonra Yahudiler Tevrat’ın içinde hoşlarına gitmeyen bazı yerleri çıkarıp ilaveler yaparak kitabın aslını bozdular. Neticede hak din olan Yahudilik gerçek özelliğinden uzaklaştı­rılmış oldu. Yahudiler her ne kadar Tevhit inancını korumuşlarsa da Al­lah’ı insana benzetip insan gibi düşündüklerinden dalalete düşmüşlerdir. Hatta Yahudiler “Yahova” olarak isimlendirdikleri, kendi inandıkları Al­lah’ı sadece İsrailoğulları’nın Allah’ı olarak kabul ederler. Diğer insanların kendilerine bağlı kalmak ve kendilerine hizmet için yaratılmış olduklarına inanırlar.

Hıristiyanlık:

Hz. Musa’nın tebliğ ettiği hak dinden ayrılan, Tevrat’ı da değiştirerek tamamen dalalete düşen Yahudiler arasında hakiki din duygusu çekilmiş,

manevî bağlar iyice kopmuştu. Ahlakî değerler alt üst olmuş, insanlar ne­fislerinin esiri olmuşlardı. Faizcilik, tefecilik alabildiğine yayılmış, insanlı­ğın kanını kurutur hale gelmişti.

İnsanlar tamamen dünyaya bağlanmışlar, âhiret hayatını akıllarından çı­karmışlardı. Tevhit inancından da uzaklaştıkları için kendi din adamlarına tapınmaya başlamışlardı.

İşte bu şekilde bir sapıklık bataklığına düşen Yahudi milletini batıl inançlardan temizlemek, Tevhit inancını yaymak, onları düştükleri felaket­lerden kurtarmak, içinde yüzdükleri çıkarcılıktan uzaklaştırmak, dünyadan ve dünya malından nefret ettirmek için Cenab-ı Hak bir kurtarıcı ve mürşit olarak Hz. İsa’yı gönderdi. Bir mukaddes kitap olarak da İnciTi vahyetti. Hz. İsa yeni bir kanun ve ahkâm getirmedi. Sadece onlara iman hakikatle­rini, dünyanın fâniliğini, yüce ahlakın güzelliklerini ve ruhun nasıl temiz­leneceğini anlattı.

Fakat Hz. İsa’nın pek kısa süren peygamberliğinden ve göğe çekilmesin­den, havarilerinin de vefatından sonra yine İsrailoğulları dinin temel kitabı olan İnciTi tahrif ettiler. Onu mukaddeslik hüviyetinden uzaklaştırdılar. Din namına pek çok şeyler uydurdular. Neticede aralarında büyük bir ih­tilaf çıktı. Bu ihtilafı uzlaştırmak için 325 tarihinde İznik’te toplanan Ruhanî Cemiyet sonradan yazılan pek çok İncil arasından dört nüshayı kabul etti. Zaten kabul edilen bu nüshaların da hakiki İncil’le pek bir alakası yoktu.

Yine bu toplantıdan sonra Hıristiyanlar hakiki Tevhidi bırakarak Hz. İsa’yı ilah derecesine çıkardılar. Allah ile insanı birbirine karıştırdılar. Al- lah-İsa-Ruhulkudüs olan teslisi (üçlü ilah inancını) benimsediler. Kiliseleri­ne Hz. İsa ve Hz. Meryem’in temsili resimleri ve azizlerin simgeleriyle dol­durdular.