Dini Konular

Temizlikte kullanılan sular ve hükümleri

Temizlikte kullanılan sular ve hükümleri
Written by admin

Temizlikte kullanılan sular ve hükümleri

Başta abdest ve gusül olmak üzere bütün temizlikler su ile yapılır. Bu­nun için abdestte, gusülde ve pisliklerin temizlenmesinde ne çeşit suların kullanıldığını bilmek gerekir.

Sular abdest ve gusülde kullanılan ve kullanılmayan olmak üzere iki şe­kilde incelenir:

Abdest ve gusülde kullanılan sular

Yağmur, dolu ve kar suyu, deniz, göl, ırmak ve dere suyu, kuyu ve pı­nar suyu gibi sular yaratıldıkları gibi duran ve özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeyen saf ve duru sulardır. Bunlara fıkıh dilinde “mutlak su” denir.

Bu sular temizdir ve bütün temizliklerde kullanılır. Abdest alınır, gusle­dilir ve her çeşit temizlik yapılır, içilir ve yemek pişirilir. Ancak bu sulara necaset sayılan bir madde karışır ve temiz suyun üç ana özelliği sayılan tat, koku ve renginden biri değişirse bu su artık pis sayılır. Böyle bir suyla hiç­bir temizlik yapılamaz. Bu hüküm dinen çok sayılan sular içindir. Az ola­rak kabul edilen sular için ise durum farklıdır. Bunun için mutlak su içine düşen pisliğin durumuna göre iki şekilde incelenir.

  1. Çok su
  2. Az su

Çok su ne kadardır?

Bir saman çöpünü sürükleyip götürecek kadar akıcı olan akarsular çok su sayılır. Durgun sularda ise 100 arşın, (50 metrekare) ve daha fazla olan göl ve havuzdaki su, çok su olarak kabul edilir. Bu ölçü kare şeklinde olan bir havuz içindir. Şayet havuz daire şeklinde yuvarlaksa çevresinin, yani çapının 36 arşın (18 metrekare) olmasıyla içindeki su çok su hükmüne girer. Avuçlandığı zaman dibinin açılmaması da suyun derinlik ölçüsüdür.

Çok su sayılan akarsulardaki hüküm şöyledir:

Akarsu az da olsa çok da olsa bir saman çöpünü götürecek akıcılıkta ol­duktan sonra çok su kabul edilir. Derinliğinin derecesine bakılmaz. Böylece akıcı bir suyun içine leş, şarap veya bir necaset atılsa da renk, koku ve tadı m değiştirmezse su pislenmiş olmaz. Akan bir suyun yarısı veya daha faz­lası pisliğe temas ediyorsa üç özelliğinden birisi değişmese de bu su pis sa­yılır; onunla abdest alınıp temizlik yapılmaz. Diğer yandan suyun yarıdan azı pisliğe temas ediyor, üç özelliğinden birisi değişmiyorsa bu su temizdir. Ancak başka su varsa böyle bir suyu kullanmamak daha uygundur.

Bir akarsu kenarına dizilerek abdest alan kimselerin abdesti sahihtir. Yukarıda duranlar aşağıdakilerin suyunu kirletmiş olmazlar.

Durgun sularla ilgili hüküm de şu şekildedir:

Başta ölçüsü belirtilen durgun olan çok suyun içine necaset düşüp de üç özelliğinden birisini değiştirmedikçe su temiz olarak kalır, pislenmez.

  1. Az su ne kadardır?

Yüzölçümü 50 metrekareden daha az olan bir havuzda veya gölde bu­lunan su, az su kabul edilir. Havuz yuvarlaksa çevresi 18 metrekareden az olandır. Böyle bir yerdeki suyu köpek yalar içine bir damla kan veya idrar düşerse pis olur. İçine düşen bu pislikten dolayı tat, koku ve renginden bi­risi bozulmasa da yine o su pistir.

(Şafiî ve Malikî Mezhebi’ne göre ise suyun üç özelliğinden birisi bozul­madıkça su temiz olarak kalır.)

Az su sayılan bir havuzun suyu pislenmiş olsa fakat üst taraftan temiz su akıp da alttan boşalmakta ise bu havuzdaki su ve havuz temiz kabul edilir.

Bir kimse sazlıkta veya ekinleri birbirine bitişik olan sulu bir yerde ab­dest alsa eğer suyun alanı 50 metrekare veya daha fazla ise bu abdest sa­hihtir.

Abdest ve gusülde kullanılmayan sular

Bildiğimiz katkısız ve duru suların dışında kalan sular bu kısma girer. Meyve, sebze, ot ve çiçeklerden elde edilen sularla abdest alınmaz. İçine yenilip içilebilen maddelerin bolca katılmasıyla meydana gelen sıvılarla da abdest alınmaz. Şerbetler, sirke, gül suyu, bakla ve çorba suları gibi. Ancak bu çeşit sularla vücuda, elbiseye veya herhangi bir yere bulaşan necaset te­mizlenebilir. Öylece namaz kılmabilir.

İçine toprak, kireç, ot ve yaprak gibi temiz maddeler karışıp bir müddet beklemesiyle üç özelliğinden biri dahi bozulan böyle sularla abdest alınabilir.

Sonbaharda içine ağaç yaprakları dökülerek özelliklerinden her üçü de bozulmuş olan sudan abdest almak caizdir.

Islanması için nohut, fasulye gibi kuru yiyecekler bırakılmış olan su, ta­dını ve rengini değiştirmiş olsa bile suyun inceliği bozulmadıkça abdest alı­nabilir. Çamur gibi katı bir kıvama ulaşmamışsa sel suyu ile abdest alınabi­lir.